Norveç’in yüz yıldır yayımlanan bir numaralı gazetesi olan ve “Verdens Gang” ya da bilinen adıyla “VG”, 2002’de 400 küsur bin tirajla bir zamanlar zirvedeydi ancak o zamandan beri hızlı bir düşüş söz konusu.
Yüzde 90’ı aşan tiraj kaybı sektörün ciddi kararlar almasına sebep oldu. Ülkenin ikinci büyük gazetesi “Dangbladet” de iki yıl içinde kağıt baskıya son vermeyi planlıyor. Yabancı örnekler sizi yanıltmasın Türkiye’de benzer durumlar yaşanıyor.
Yazılı basın nedir, yazılı basın tarihi, gazeteler bugün, online gazeteler, internet gazeteciliği ve internet gazeteleri gibi dijital dünya sorgularının arttığına tanık olmaktayız.
18 yüzyılın zorlu zehirli basım süreçlerinde tirajı yüz binlere ulaşan sahip gazetelerin olduğunu bilirdik. Rusların Krokodil’inin ardından Gırgır mizahta Dünya ikincisiydi.
Gazeteler elden ele dolaşır, lime lime oluncaya kadar saklanır, üstünde yemek yenir son kertede mangal tutuşturulurdu. Mustafa Kemal Atatürk’ün gazete kağıdında sigara içtiğini ve berbat bir tadı olduğunu naklettiğini hatırlıyorum.
90’ların başında Beşiktaş’ta Günaydın gazetesi akşam saatlerinde satılırdı. Bir gün sonrasının gazetesini erkenden okumak için gider alırdım. İnsan heyecanlanırdı tabi. Mistik bir havası olurdu.
Şimdilerde baskı 3’te 4’te bitse bizler de ertesi gün 10’da kalsak, gazetenin elimize geçmesi 6 saat sonrasını bulabiliyor. Gündemden de epey uzaklaşmış oluyoruz.
Halbuki para pul vermeden tablet ve akıllı telefonlar üzerinden okumak da mümkün. Taze taze haber, tık yemi başlıklar ve bol galerili çer çöp yeni bir süreç. En son ne zaman gazete aldığımı ise inanın şu an hatırlayamadım.
Gazetelerin kaderini belirleyen en mühim etken elbette tiraj ve aldıkları reklamlar, siyasi destekler ancak orada da köpürtmeler manipülatif işler söz konusu.
İktidara yakınsanız toplu alımlarla benzincilerde ve sağda solda bedava dağıtılabilirsiniz keza; 80 küsur milyonluk bir ülkede böyle bir gazetenin dahi tirajı 300 bine yaklaşmıyor. 22-28 Haziran 2020 haftasında Sözcü gazetesi 194 bin adetle ilk sırada. Sıralama; Hürriyet, Sabah ve Milliyet olarak devam ediyor. Yazık…
Sözcü rakamlarının gerçek olduğunu söyleyebiliriz zira yasalar engellemese neredeyse Tan baskını benzeri meşalerle yürüyüp yakacaklar. Dağıtılmıyor, engelleniyor ve üzerine oyunlar oynanıyor Fetöcü olarak yaftalanıyor. Yeniçağ’ın aynı tarihlerdeki 50 binlik tirajı da övgüye değer. Diğerlerinin de..
Devlet daireleri, kahvehaneler, her gün sürekli gazete alması gereken iddia bayi benzeri yerler bakımından ülkemiz oldukça zengin. 50 binin üzerinde kahvehane olan ülkemizde sadece yarısının bile Hürriyet vb yayımları alması ciddi rakamları ortaya çıkarıyor. Okumayı seven bir toplum olsak en azından Sözcü’nün 700 binlik rakamlarına burun kıvırmamız gerekiyordu. Tepetaklak ilerliyoruz.
Spotify ve Netflix dijital içeriklere para ödemenin kazançlı olabileceğini ortaya koydu. Günlük ziyaretçilerden ziyade sabit aboneler daha değerli.
Bir çok gazete “reklamsız oku” seçenekleriyle okuyucularını bu yeni dünyaya çekmeye çalışıyor. Basılı yayımlara sıcak sadece büyüklerimiz kaldı. Sanırım 10 yıla kalmadan günlük basılı yayınların sonu gelecek. Bir dönem daha “karma yayım” modeliyle ilerleriz hepsi o kadar.